Cuma, 27 Nisan, 2018
İletişim - Üye Ol - Üye Girişi - Şifremi Unuttum !! - Sitene Ekle
BAĞIMSIZ
TÜRKİYE BAĞIMSIZ BASIN
Anadolu’ya
ilk geldiğimiz günlerden itibaren haçlı dünyasının aklında tek bir fikir
vardır. O da Türkleri bu coğrafyadan atmak ve gedikleri topraklara geri
göndermektir. Kısaca Hilal- haç arasındaki kavga diye isimlendirdiğimiz bu
savaş son birkaç yüzyıldır daha da yoğunlaştı ve haçlı zihniyeti bu amacına 100
yıl önce kavuşacaktı. Ta ki karşılarına dikilen kahraman Türk evlatları
olmasaydı.
Şimdi bugün
yine aynı kavga ve yine aynı senaryolar uygulanmakta isimler değişse de kavga
yine bu topraklarda verilmektedir. Son birkaç yılda daha da derinleşen ve
cepheleri belirginleşen bu savaşta devletimizi idare edenlere büyük görevler
düşmekte ve devletimizi siyasi karmaşa ortamına sürüklemeden bu anafordan
çıkarmak zorundadırlar. Geçmişte yaşanan acı örnekler ele alındığı zaman son
dönemde balkan savaşlarında yaşadıklarımız ders olmalı siyasi istikrarsızlık
sözü rafa kaldırılmalıdır. Meclise giren her parti ve milletvekili meclise
girdikten sonra, milli konularda siyasi kimliğini bir kenara bırakmalı ve devletine
sahip çıkacak her türlü girişimi göğsünü gere gere yapmalıdır.
Böyle bir
ortamda partilerin düşünmesi gereken baraj veya seçim değil mevcut şartlarda
her türlü önlemin alınmasını, ivedi bir şekilde sağlamak olmalıdır.
Etrafımızdaki ateş çemberi iyice daralmakta ve etrafa düşen ateş artık bizi de
kendine çekmektedir. Bu çıkmazdan kurtulmak için sadece siyasilere değil
toplumun tüm fertlerine iş düşmekte ve herkes üzerine düşeni hakkıyla yapmak
zorunda olmalıdır.
Bu oyunda en
çok görev düşen kurumların başında da basın organları gelmekte ve gerçekleri
milletine olduğu gibi yansıtmaya çalışmalıdır. Yerel basın da elinden gelenin
en güzelini yapmaya çalışırken artık kuru çekişmelere fırsat vermemeli ve tüm
imkanlarıyla bu mücadelede yerini almalıdır.
Böyle bir
dönemde şahsi veya parti çıkarını düşünen veya siyasi geleceği uğruna oy hesabı
yapıp günlük dedikoduyla iş çevirmeye çalışanlar bu hesaptan önce büyük
şeytanın Suriye’de tek tipte kaç tane terörist yetiştirdiğinin hesabını yapmalı
ve ondan sonra oturacağı koltuğun önceliğini düşünmelidir. Sadece Suriye değil
tüm komşularımızda ve düşmanlarımızda bizi yemek için fırsat kollamakta ve en
ufak bir açığımızı yakaladıklarında fırsatı kaçırmayacaklarını belli
etmektedirler.
Bağımsız bit
Türkiye’nin gurur kaynağı bağımsız basın için mücadele etmek en büyük vazifemiz
olmalıdır.
Basın
kuruluşlarımızın ve basın yayın sektöründe mücadele eden tüm arkadaşlarımızın
gününü kutlar. Mücadelelerinde, Allah’tan kolaylıklar vermesini dilerim.
Fatih KAPLAN 11.01.2018